Pozitif Psikoloji

Pozitif Psikoloji ve Koçluk

Pozitif Psikoloji Tarihi ve Önde Gelen Kurucuları

Birçok akademik psikolog 1900‘lü yılların başında pozitif psikoloji ye ilgi duymaya başlamıştır.

İnsan odaklı yaklaşım (person-centred approach) insan psikolojisini olumlu yönde etkilemek için pozitif psikoloji nin doğduğu dönemde önemli bir rol oynamıştır.

Abraham Maslow 1954 yılında ‘Motivasyon ve Kişilik’ adlı kitabında pozitif psikoloji ’ye değinerek özgün bilgiler sunmuştur.

Kitap hakkında detaylı bilgi almak için: https://www.amazon.co.uk/Motivation-Personality-Abraham-H-Maslow/dp/0060419873

İkinci Dünya Savaşından önce Amerikalı psikologların üç önemli görevi bulunmaktaydı. Bu görevler:

  1. Akıl hastalığını iyileştirmek,
  2. Tüm insanların hayatlarını daha üretken ve tatmin edici hale getirmek,
  3. Yüksek yetenekleri teşhis etmek ve geliştirmek.

Ancak savaş sonrasında psikologların misyonu o günün koşulları sebebiyle yetenekleri teşhis etmek ve akıl hastalığını tedavi etmek üzere iki göreve düşürülmüştür.

Bu dönem içerisinde pozitif psikolojinin önemini vurgulayan Amerikalı psikolog William James çalışmaları ve fikirleriyle öne çıkıyordu.

Radikal ampirizme atıfta bulunan William James Nesnel ve Gözlemlenebilir olanla bir kişinin öznelliğine olan derin ilgisiyle ilgilenmiştir.

Ortaya attığı fikir ise, nesnelliğin yoğun öznelliğe dayandığı görüşünü vurgulamaktaydı.

William James’in bir dönem pozitif psikolojinin temelini anlamak adına meslektaşlarıyla verdiği mücadele bugünün dünyasında kendimize sorduğumuz temel bir soruyu da aydınlatmaktadır.

‘Bazı insanlar hayata sıkı sıkıya bağlıyken bazıları neden değil?’.

 

Çok uzun yıllar öncesine baktığımızda Sokrates, Aristo ve Platon gibi Antik Yunan filozoflarının “Erdemli bir yaşam sürmenin ne anlama geldiği ve bir insanın nasıl tatmin olmayı umabileceği” üzerine düşündüklerini birçok kitapta okumuşuzdur.

Tarihten günümüze kadar gelinen ve özellikle 1900’lü yıllar içerisinde pozitif psikoloji bilimi üzerine yapılan çalışmalar ve araştırmalar devrim niteliğindedir.

Albert Bandura, Barbara Frederickson, Martin Seligman, Mihaly Csikszentmihalyi, Christopher Peterson, Carol Dweck, Daniel Gilbert, C.R. Snyder ve Philip Zimbardo pozitif psikoloji araştırmalarına yön veren önemli isimlerdir. (Foster, 2015; Wildflower ve Brennan, 2011).

1998 yılında Martin Seligman’ın Amerikan Psikologlar derneğinin başkanı olmasıyla birlikte insanların olumlu ilerleyişini inceleme fikri derneğin ana teması haline gelmiştir.

Anlayacağınız o ki pozitif psikolojinin çok kısa bir tarihi olsa da oldukça uzun bir geçmişi vardır.

Pozitif Psikoloji Nedir?

Bireylerin, grupların ve örgütlerin optimal işleyişine katkıda bulunan bilim dalıdır. Olumlu bakış açısı; büyük resimli düşünme kabiliyetini ve hayal gücünü arttırmaya etki eder.

Pozitif psikolojinin temel görüşü, insanların tercihleri ve alternatifleriyle kendi yetenek ve becerilerine ulaşmalarına fırsat yaratan düşünce ve davranış şekli olduğu yönündedir.

Pozitif Psikoloji ve Koçluk

Danışanların refah düzeylerini arttırmaya, güçlü yönlerini tanımaya ve kullanmaya, performanslarını arttırmaya ve arzuladıkları büyük hedefleri gerçekleştirmeye teşvik etmek için bilimsel olarak faydalanılan köklü bir yaklaşımdır.

 

Pozitif Psikoloji ve Koçluk

Pozitif psikolojiyle koçluk ilişkisinin temelinde danışanların yaşamlarını olumlu bir şekilde değiştirmek, doğru bir yaklaşımla danışanları aydınlatmak ve yeni bir bakış açısı kazandırmak için pozitif psikoloji yaklaşımlarına duyulan derin bir inanç vardır.

Pozitif psikolojiyle Koçluk ilişkisinin ana fikri danışanı bir bütün olarak görmek, danışanın sahip olduğu güçlü yönleri tanımlatmak, olumlu düşünce ve davranışları benimseterek bakış açısını ve düşünce repertuarını zenginleştirmeye teşvik etmektir.

Pozitif psikolojide koçluk yaklaşımının en temel amacı ise danışan için amaçlı bir değişime yönelmektir.

Rossi ve Goldstain’e göre (1994) tüm insan davranış değişiklikleri çok sayıda aşama, hazırlık, eylem ve bakım süreçleri arasında birbirinden farklılık gösterir.

*Koç, danışana davranış değiştirme sürecinde yardımcı olur.

*Zorluklarla mücadele etmesini sağlaması için danışana alan verir.

*Değişikliğin mevcut aşamalarını aşması için cesaretlendirir ve teşvik eder.

*(Hope) umut psikolojisi de danışan hayatında değişim sağlaması için iç görü edinmesine yardımcı olur.

Danışanın bakış açısına ve danışanın kendisi için doğru olana değişim süreci boyunca odaklanmak değişim sürecinde direnç göstermesini azaltmasına da yardımcı olacaktır.

Pozitif psikolojide bilinen en yaygın görüş olumlu düşünmenin ve olumlu duyguların insanların öz kaynak oluşturmasına yardımcı olacağıdır.

Olumlu duygular bilişsel, bedensel ve ruhsal dayanıklılık sağlar ve insanların inanç tutum ve duygu repertuarlarını zenginleştirir.

Koçluk ve Pozitif Psikoloji  ilişkisinde uyumlu olmak arzulanan hedeflere ulaşabilmek için önemli bir faktör olduğu gerçeği yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur (Horwath ve Bedi, 2002).

Koçlukta Pozitif Psikoloji uygulamaları danışanla görüşülen süre içerisinde 6 farklı pratik uygulamaya başvurulmasıyla gerçekleştirilmektedir. Ancak bu uygulamaları bilen güvenilir koç sayısı oldukça azdır.

Pozitif Psikoloji Koçluğu hakkında detaylı bilgi ve uygulama randevusu için bana ulaşabilirsiniz.