14 Şubat Sevgililer Gününü Batırmamanın Yolları
V-day bizi her zaman ikiye bölmüştür. Bir taraf çok saçma kapitalist sistemin para harcatma yolları vs. derken
diğer taraf v-day çok şeker bir gün sevdiceğim ve ben o günü kendimize ayırdık bu da birbirimize vakit ayırmak için müthiş bir fırsat! diyebilir.
Hiç umurumda değil ya da zerre kadar ilgilenmiyorum diyenler olmasına rağmen; bir çok çifti dinlemiş, gözlemlemiş bir ilişki koçu olarak biliyorum ki,
durum hiç de öyle hafife alınacak gibi değil. Sevgililer günü gayet de büyük bir olay.
– Bir taraftan partnerinizi memnun etme baskısı,
– Bu günün nasıl planlanması gerektiğine dair bir fikre uymak için gereken dış toplumsal baskılar
– Partnerinin çevresi ve senin çevren ve onların diyecekleri,
ve bir de hiç bir şey umrunda olmayanlar…
İlişkiniz pek çok kez yıkanmış rengi kaçmış ve dizleri aşınmış gri bir eşofman kıvamına geldiyse Sevgililer günü zaten sizin için konu bile değildir.
Ancak ilişkide bağ kurmak ve kurduğu bağı beslemek için canla başla mücadele eden aşıkları görmek de mümkün.
Bazı ilişkilerde, sevgilisine sokaktan 20 liralık çiçek almak, markası olmayan bir hediye sunmak bir ayrılık sebebi olabilirken (bana verilen değer bu mu?)
bazı ilişkilerde sadece sevdiğinin sıcak bakışlarıyla göz göze bir akşam geçirmenin keyfiyle aşk tezeleniyor olabilir.
Her halükarda, tutku dolu hayatlarımızın geri kalanından pek de farklı olmayan sevgililer gününü benzersiz özel günler listesine alabilmek için biraz dikkatimizi toplamanın zamanı geldi.
Bizim için önemli olmasa da partnerimiz için V-Day’in çok önemli ve anlam yüklü olabileceğini biliyoruz ve bu günü ön görmek ilişkiler için oldukça önemlidir. Bu yüzden erken davranıp yazımı bugün paylaşıyorum.
İşte bu günü batırmamanız için benden size öneriler:
1. Olduğu Kişi Olarak Partnerinize Saygı Duyun
Hiçbir çift tamamen aynı olan iki kişiden oluşmaz. (Bu ne kadar sıkıcı olurdu?)
İkiniz de farklı değerlere, hayallere, kişiliklere ve zevklere sahip büyüleyici, eşsiz bireylersiniz.
Özellikle bir ilişkinin veya evliliğin ilk aşamalarında, büyüleyici ve eşsiz varoluş
şeklinizin bir şekilde eşinizden daha iyi veya daha “doğru” olduğuna inanmak çok kolay olabilir.
Birçok ilişkiyi dinlemiş bir kadın hem de bir ilişki koçu olarak edindiğim
deneyimlerimden öğrendiklerim neticesinde hayatınıza geçirebileceğiniz dört seçeneğiniz var.
Tabii ilişkinizde mutlu olmak gibi bir hedefiniz varsa;
Yol 1) Partnerinizin gerçekte kim olduğunu ve onun için önemli olan şeylere saygı duymayı ve bunları takdir etmeyi öğrenin. Yoksa işiniz zor!
Yol 2) Kimin hatalı olduğu konusunda sürekli olarak çok sayıda dramatik kavga çıkarmayın veya
yargılayıcı tavırla kızgınlıkla partnerinize sürekli savaş açmayın. Uzlaşın yada bir süre uzaklaşın!
Yol 3) Başka bir kişinin ihtiyaçları, duyguları ve bakış açısı ile empati kurmak zor olabilir.
Ancak bunu yapabilme yeteneğiniz, sadece harika bir Sevgililer Gününe sahip olmak ile hayal kırıklığı yaratan bir gün arasında değil,
harika bir ilişki ile mutsuz (ve muhtemelen kısa) bir ilişki arasındaki tüm farkı yaratacaktır.
Her konuda empati ve anlayış rehberiniz olsun.
Yol 4) İlişkinize 3. kişileri asla sokmayın. Siz çözersiniz başkası dahil olursa işler sarpa sarar.
Birbirinize verdiğiniz yaraları siz sarın yaraladığınız yerleri siz biliyorsunuz siz okşayın.
14 Şubat Sevgililer Günü nü Batırmamanın Yolları
Öyleyse, meyveli kokteyllerin iğrenç olduğunu düşünseniz de alacağınız hediyenin o kadar pahalı olmasını saçma bulmanız da ya da
14 Şubat Sevgililer Gününün kapitalist sistemin getirisi olduğuna inansanız bile farklılıklara saygı duyun,
cömert olun, kibar olun ve partnerinize, onları kendileri için anlamlı olacak şekilde sevdiğinizi gösterin.
14 Şubat Sevgililer Günü nüzün başarısı, partneriniz için neyin anlamlı ve önemli olduğunu düşünme yeteneğinize bağlıdır.
Bu kulağa basit geliyor, ama aslında oldukça zor çünkü otomatik olarak zevk aldığımız şeylerin evrensel olarak eğlenceli olduğunu varsayıyoruz.
‘Neyse ki, öz farkındalık ve empati kapasiteniz, yatak örtünüze yakaladığı fareyi getiren ve övülmeyi bekleyen bir kediden daha büyük.’
Bu yüzden artık görmeyi duymayı ve anlamayı deneyebilirsiniz.
Öte yandan, partnerinizin gerçekte kim olduğu gerçeğini düşünebilir ve sonra bu anlayışı sevgi gösterileriniz için bir rehber olarak kullanabilirsiniz.
Hediyeler başarısız olduğunda, bunun nedeni her zaman alıcının kendisini bilinmediğini ve umursamadığını hissetmesidir.
Hediyeyi alan taraf da karşı tarafın isteklerini duymaksızın kendi zevklerine beğenilerine göre yaptığı her şeyi
Roma’yı yakmışçasına emin ve haklı görerek bu ilişki için her şeyi yaptım diye bakıyor.(Aldın aldın da bana o istediğim çantayı almadın 🙂
Partnerinize kim olduklarını bildiğinizi ve duygularını önemsediğinizi gösterin.
Netlik kazanmanıza yardımcı olmak için kendinize sormanız gereken bazı sorular:
a) Partnerim benden ne istediğini veya neye ihtiyaç duyduğunu bana söylüyor mu?
(Burada aradığım cevap duygular: Sevilmek, takdir edilmek, arzu edilmek, saygı duyulmak, desteklenmek vb.)
b) Gerçekten partnerimi ne mutlu ediyor ve heyecanlandırıyor? Bu beni mutlu ediyor mu heyecanına yeterince ortak olabiliyor muyum?
c) İlişkimizde hangi hediye, özel an veya deneyim, bizim duygusal ihtiyaçlarımızın ve sevinçlerimizin bir birleşimini temsil eder?
Bu soruları doğru cevaplarsanız, ilişkide baya iyi durumdasınız 🙂
2. Partnerinizin Telepatik Olmadığını Unutmayın
İtiraf etmeliyim 🙂 genelde kadınlar 🙂 ne düşündüklerini ve ne istediklerini söylemeden eşlerinin anlamasını bekliyor
çünkü zaten beni bal gibide tanıyor inancıyla bu düşüncelerini destekleyip kendilerine hak veriyorlar.
Ne istediğini bilmeleri ve sonra bunu gerçekten yüksek sesle söylemek zorunda kalmadan
cevap vermeleri gerektiği yanılsaması altında çalıştığım kaç tane çift var size anlatamam.
Sağlıklı, yetişkin bir ilişki içinde olmanın bir parçası, sizin için önemli olan şeyler hakkında gerçek bir iletişimdir.
Partnerinize, kim olduğunuzu, sizin için neyin önemli olduğunu ve sizi nasıl memnun edebileceklerini onlara bildirmek için güzel sesinizi kullanmıyorsanız,
partneriniz sizi memnun etme serüveninde oldukça zorlanacaktır.
Bazen doğrunuzu doğrudan söylemek rahatsız edici olabilir, ama – güven bana – hayal kırıklığı ve
hüsranla boğuşmaktan çok daha az tatsız olur düşündüklerini söylemek.
(Ya da partneriniz için çabalarının son derece hayal kırıklığı yarattığını ve neden olduğu hakkında hiçbir fikrinizin olmadığını hissederek).
Açık bir dille isteklerinizi beklentilerinizi ifade edin.
3) Minnettarlığı arttır
“Neyi hak ettiğiniz” konusundaki beklentilerinizin ilişki içinde olduğunuz kişinin duygularından daha önemli hale gelmesine izin verdiğinizde,
14 Şubat Sevgililer Günü ‘nü ve hatta ilişkinizi mahvedeceksiniz. Bu tecrübeyle sabit.
14 Şubat Sevgililer Günü ‘nde büyük bir jest yapmasını umuyorsanız ve partneriniz bir çiçekle gelirse, zaten savunmasız bir bölgedesiniz.
Ama çiçeğinizi en iyi arkadaşınızın Paris gezisiyle karşılaştırmaya başladığınızda ve “Ben o arkadaşım kadar sevilmiyorum” veya
“Ben partnerimin umrunda değilim” gibi düşüncelerin esiri olduğunuzda işte orası tehlikeli bölge. Onları teşhis edip karalamaya başlayın.
Bu düşüncelerle birlikte kendini incittiğin için kaba olmaya hakkın olacak diye düşüneceksin.
Çünkü partnerin sana göre senin beklediğin değeri sana vermedi. Kötü sözlerden ve davranışlardan geri durmayacaksın.
Bu duygulara göre hareket ederseniz de korkunç bir gün geçirirsiniz, partneriniz berbat hisseder ve ikinizin de ilişki koçuna ihtiyacı doğabilir. 🙂
4. Nezaket incelik ve Şefkat ilişkinizi kurtaracak
Alternatif olarak, 14 Şubat Sevgililer Günü ‘nü şefkat ve empati yoluyla sevginizi güçlendirmek için bir fırsat olarak kullanabilirsiniz.
Partnerinizin, sevgisini gösterme şekli sizinkinden farklı olsa bile, size olan sevgilerini gösterdiği değerleri takdir etmeyi ihmal etmeyin.
Işıltılı bir bileklik istiyorsanız ve partneriniz iki kişilik maç bileti ve formalarla karşınıza çıkarsa, sunduğu teklifi onun dilinde aşkın nihai ifadesi olarak görebilirsiniz.
Dirayetli olun 🙂 kabul edin ve nazik olun. İşte size koşulsuz sevgiyi uygulamanız için başka bir fırsat daha.
Ayrıca, bunu geniş bir perspektifle değerlendirin.
Sevginize bir gün takılmaktansa, partnerinizin size olan her gün ki sevgi ifadelerine odaklanmanızı öneririm.
Çünkü onun varlığıyla anlam kattığı koca bir hayatı nasıl yaşadıysanız yokluğunu da göğüslersiniz biliyorum.
Ancak, zor bir gün geçirdiğinizde partnerinizin yanınızda olmak için yaptıklarını hatta her zaman yanınızda oldukları gerçeğine odaklandığınızda,
marketten gelen bir orkide mi çiçek sepeti mi yoksa çiçekçide size özel hazırlanmış bir aranjman mı pek de fark etmediğini hatırlayacaksınız
14 Şubat Sevgililer Günü ‘nde Sevgilerle.